17 Aralık 2016 Cumartesi

Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Hakkında


Çocuk eğitimi 
   Her çocuk ayrı bir dünyadır. Çocuk yetiştirmek ise  en kutsal, en büyük, en zor ve hayat boyu devam ettirilmesi gereken en önemli sanattır. Gelecek açısından düşünüldüğünde bu konunun önemi her geçen gün çok daha iyi anlaşılmaktadır.    Bütün bu soruların ve bazı bilinmeyenlerin yanı sıra çocukların psikososyal gelişimini ve  kişilik gelişimini doğru yönlendirmek  anne babaların en önemli görevlerinden biridir. Bu görevin tam ve eksiksiz olarak yapılması ise her açıdan  çok önemli ve bir çok yönden zordur. Her ne kadar doğuştan ve genetik olarak alınan özellikler olmasına karşın, her çocuğun ayrı bir fiziksel yapısı,  kişilik özelliği, davranış paterni, psikososyal özellikleri, anlayışı, duygusal yapısı, zeka kapasitesi ve ruhsal gelişimi  bulunmaktadır. Bütün bu özellikler, aile ortamı ve devamlı değişen çevre şartları ile etkileşince ortaya bir çok yönü  ile anne babadan  farklı bir biyopsikososyal yapı ortaya çıkmaktadır. 
Çocukları anlamak
   Çocukların genel davranış özelliklerini tam olarak anlamak ve onların ruh dünyalarına inmek onların psikososyal gelişimini yönlendirmek açısından çok önemli bir noktadır. Anne babaların çocukların ruh dünyalarına inmeden yönlendirme ve eğitim gayretleri, çoğu zaman hedefine ulaşmaz .Anne babalar her gün birlikte oldukları, günlük aktiviteleri birlikte yaptıları çocuklarını bazen tam olarak tanıyama- makta ve onların psikososyal gelişimini iyi yönde yönlendireme- mektedir.  Bazı anne babalar, çocuklarının sadece fiziksel bakım- larına yönelik beslenme, barınma, sağlık problemlerini gözetip onların olaylar karşısındaki düşüncelerini, tepkilerini, yorumlarını, üzüntülerini, sevinçlerini, ruhsal yönlerini gerektiği kadar  hesaba katmazlar. Kişisel görüşme ile haberleştiğimiz Amerikalı acil müdahalelerde bulunan  bir sağlık mensubu şu yakınmaları dile getirerek endişelerini belirtiyordu  '' acil sağlık müdahaleleri yaparken olaylardan çocukların etkilendiğini ve bazı psikolojik problemlerin oluştuğunu görüyorum, anne babalara veya bakım veren kişilere çocukların sıkıntılarını bahsettiğimde, onların bana cevabı onlar çocuk ne olacak ki şeklinde oluyor.

                     

      Anne babaların çocuklarının normal bir şekilde psikososyal gelişimini sağlamak ve uygun eğitimi vermek için yapmaları gereken şeyleri  şu şekilde sıralayabiliriz : Dengeli eğitim ve yönlendirme,Anne babanın kendi aralarındaki söz ve davranış birliği, Çocuğa karşı aşırı hoşgörü veya aşırı disiplin uygulamalarından kaçınmaları, olaylar ve ilerleyen süreç içerisinde çocuğa yansıyan davranışlar olarak tutarlı olmaları  ve zaman aşımından doyayı farklı farklı tepki vermemeleri, Çocuğa tepkilerinin yersiz ve abartılı olmaması, Güzel ve faydalı şeylerde çocuğun davranışlarının onaylanması, Hatalı durumlarda uygun bir şekilde cezalandırılmaları, Yapılan yanlışları sonucunda  sadece kızmak değil nedenini mantık çerçevesinde açıklamaları ve ona doğru olan hedefi vermeleri  , Onlara her yönüyle  değer vermeleri, Kişilik yapılarına saygılı olmaları, Onlara söz hakkı tanımaları,  Sevildiklerini hissettirmeleri, Onlara güven duygusunu aşılamaları, Sosyal ve psikolojik gelişimini yakından takip etmeleri, Gösterilen davranış problemlerine karşı duyarlı olmaları, zamanında ve erken müdahaleyi sağlamaları  , Kendi psikolojik sıkıntılarını çocuklara yansıtmamaları, onlardan gelişim ve kapasitelerinin üzerinde beklentiye girmemeleri, Onlara yeterince zaman ayırmaları, Onların sosyal çevrelerinin farkında olmaları  şeklinde özetlenebilir

Çocuklar Şiddeti Unutmaz!

   Şiddet; güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan hareketlerin tümü olarak tanımlanabilir. Şiddet, istemesek de insan var olduğundan bu yana hayatın içinde var olmuştur.
   Dayak, bir eğitim metodu değildir. Eğitici bir faydası da görülmemiştir. Dayakla hizaya getirilen kişi tırstığı için, uygun görülmeyen hareketi bir süre yapmaz. Şiddet gören kişi uygunsuz hareketten vazgeçme konusunda ikna olmamıştır ve uygun ortam bulunca hareketine devam edecektir. Dayak, kişide psikolojik travmalara da yol açabilir. Dayak yiyenin dayak atana saygısı kalmaz, dolayısı ile daha sonraki öğütleri de fayda vermez.

   Diğer bir şiddet çeşidi olan sözel şiddet ise; bağırmak, korkutmak, hakaret etmek, sen adam olmazsın demek, aşağılamak, küfürlü sözler sarf etmek, sık sık sorgulamak, sıkıştırmak, suçlamak, eleştirmek, yaptığı iyi işleri hafife almak, başkaları ile kıyaslamak, ben senin yaşındayken diye başlayan sözler. Küsmek, sevmediğini söylemek, duygu sömürüsü yapmak (Siz beni hasta ettiniz, ben ölsem de sizden kurtulsam, değerimi ben ölünce anlarsınız vb. sözler), yapılan iyilikleri, masrafları sık sık hatırlatıp bir nevi başa kakmak.
    Sözel şiddete maruz kalan çocuk, demek ki ben yeteneksizin tekiyim, benden bir şey olmaz vb. düşüncelere kapılabilir. Çocuğun öz güveni ve medeni cesareti gelişmez. Kendisini ve meramını ifade etmekten aciz bir kişi olarak yetişir. Aşağılanan ve hakaret işiten çocuklarda aşağılık kompleksi oluşur.

     Şiddeti tetikleyen en önemli faktörlerden biri de olumsuz aile ortamıdır. Şefkatten yoksun, ebeveyni ile sürekli bir çatışma ortamında büyüyen, ebeveynin aşırı baskı ve dayağı altında yetişen çocukların şiddet uygulamaya daha meyilli oldukları gözlenmiştir. Aynı şekilde istismar edilen (hakaret edilen, dövülen, taciz edilen) çocukların davranışlarında daha çok şiddet görülmektedir. Çocuklarını öfkeyle, dayakla büyüten bir anne, onların yüreklerinde sevgi değil öfke biriktirmektedir. Ayrıca anne babası tarafından şiddete maruz kalmayan ama itici, soğuk ve ilgisiz yetiştirilen çocuklarda da şiddet davranışları görülebilmektedir.

  
 Çocuklar anne babasının olaylar karşısında verdiği tepkiyi de modellemektedir. Trafikte küfreden, kavga eden, en ufak gerilimde şiddete başvuran bir ebeveyn, çocuğuna “Problemlerini böyle çözebilirsin” mesajını verir.
    Saldırgan davranışların ve şiddetin en önemli kaynaklarından biri ailedir. Çocuk için arkadaşlığı, paylaşmayı ve saldırganlığın boşalmasını sağlayan   en doğal aktivite oyundur. Ancak çoğu anne-baba oyun sırasında çocuğun arkadaşlarına ya da oyuncaklarına karşı sergilediği saldırgan davranışları, “aferin”, “iyi yapmışsın” ya da sen de vursaydın” gibi ifadelerle pekiştirmektedir. Buna benzer şekilde çocuğun istediklerini bağırıp çağırarak, ağlayarak, vurup kırarak çevresindekilere kabul ettirmeye çalışması da engellenmez ve denetlenmezse ödüllendirilmiş olur. Bu durumlar çocuğun saldırgan davranışları benimsemesine ve kişilik özelliği haline getirmesine neden olur. Aynı durum ergenlik dönemi içinde geçerlidir.
Sağlıklı çocuklardan sağlıklı yetişkinler yetiştirebilmek için çocuklara uygulanan her türlü şiddete DUR DE!


Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Anketi


Çocuk Gelişimi İle ilgili anketimize katılmak için buraya tıklayabilirsiniz.👶
   
Anket sonuçlarını görmek için buraya tıklayınız.


Kelime Bulutu

                                                                    💭💭💭


Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Konulu Videomuz

Çocuklarımız hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmaya ne dersiniz? Cevabınız Evet 👍 ise videomuza bir göz atalım. 👀😊



Kahoot!

Çocuk Gelişimi ve Eğitimi konulu bu eğlenceli Kahoot'u oynamak için buraya tıklayınız. 😎



Çocuk Gelişimi ve Eğitimi 'Puzzle'


Eğlenirken öğrenmeye hazır mısınız? 💪