17 Aralık 2016 Cumartesi

Çocuklar Şiddeti Unutmaz!

   Şiddet; güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan hareketlerin tümü olarak tanımlanabilir. Şiddet, istemesek de insan var olduğundan bu yana hayatın içinde var olmuştur.
   Dayak, bir eğitim metodu değildir. Eğitici bir faydası da görülmemiştir. Dayakla hizaya getirilen kişi tırstığı için, uygun görülmeyen hareketi bir süre yapmaz. Şiddet gören kişi uygunsuz hareketten vazgeçme konusunda ikna olmamıştır ve uygun ortam bulunca hareketine devam edecektir. Dayak, kişide psikolojik travmalara da yol açabilir. Dayak yiyenin dayak atana saygısı kalmaz, dolayısı ile daha sonraki öğütleri de fayda vermez.

   Diğer bir şiddet çeşidi olan sözel şiddet ise; bağırmak, korkutmak, hakaret etmek, sen adam olmazsın demek, aşağılamak, küfürlü sözler sarf etmek, sık sık sorgulamak, sıkıştırmak, suçlamak, eleştirmek, yaptığı iyi işleri hafife almak, başkaları ile kıyaslamak, ben senin yaşındayken diye başlayan sözler. Küsmek, sevmediğini söylemek, duygu sömürüsü yapmak (Siz beni hasta ettiniz, ben ölsem de sizden kurtulsam, değerimi ben ölünce anlarsınız vb. sözler), yapılan iyilikleri, masrafları sık sık hatırlatıp bir nevi başa kakmak.
    Sözel şiddete maruz kalan çocuk, demek ki ben yeteneksizin tekiyim, benden bir şey olmaz vb. düşüncelere kapılabilir. Çocuğun öz güveni ve medeni cesareti gelişmez. Kendisini ve meramını ifade etmekten aciz bir kişi olarak yetişir. Aşağılanan ve hakaret işiten çocuklarda aşağılık kompleksi oluşur.

     Şiddeti tetikleyen en önemli faktörlerden biri de olumsuz aile ortamıdır. Şefkatten yoksun, ebeveyni ile sürekli bir çatışma ortamında büyüyen, ebeveynin aşırı baskı ve dayağı altında yetişen çocukların şiddet uygulamaya daha meyilli oldukları gözlenmiştir. Aynı şekilde istismar edilen (hakaret edilen, dövülen, taciz edilen) çocukların davranışlarında daha çok şiddet görülmektedir. Çocuklarını öfkeyle, dayakla büyüten bir anne, onların yüreklerinde sevgi değil öfke biriktirmektedir. Ayrıca anne babası tarafından şiddete maruz kalmayan ama itici, soğuk ve ilgisiz yetiştirilen çocuklarda da şiddet davranışları görülebilmektedir.

  
 Çocuklar anne babasının olaylar karşısında verdiği tepkiyi de modellemektedir. Trafikte küfreden, kavga eden, en ufak gerilimde şiddete başvuran bir ebeveyn, çocuğuna “Problemlerini böyle çözebilirsin” mesajını verir.
    Saldırgan davranışların ve şiddetin en önemli kaynaklarından biri ailedir. Çocuk için arkadaşlığı, paylaşmayı ve saldırganlığın boşalmasını sağlayan   en doğal aktivite oyundur. Ancak çoğu anne-baba oyun sırasında çocuğun arkadaşlarına ya da oyuncaklarına karşı sergilediği saldırgan davranışları, “aferin”, “iyi yapmışsın” ya da sen de vursaydın” gibi ifadelerle pekiştirmektedir. Buna benzer şekilde çocuğun istediklerini bağırıp çağırarak, ağlayarak, vurup kırarak çevresindekilere kabul ettirmeye çalışması da engellenmez ve denetlenmezse ödüllendirilmiş olur. Bu durumlar çocuğun saldırgan davranışları benimsemesine ve kişilik özelliği haline getirmesine neden olur. Aynı durum ergenlik dönemi içinde geçerlidir.
Sağlıklı çocuklardan sağlıklı yetişkinler yetiştirebilmek için çocuklara uygulanan her türlü şiddete DUR DE!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder